Türk Toraks Derneği’nden Grip Aşısı Değerlendirmesi
Türk Toraks Derneği, grip aşısının uygulanmasına ilişkin çeşitli önerilerde bulundu.

Türk Toraks Derneği, grip aşısının uygulanmasına ilişkin çeşitli önerilerde bulundu. Dernek yaptığı yazılı açıklamaya, Türkiye’de grip aşısı uygulamasının 21 Ekim itibarıyla başladığını hatırlatarak başladı. Öncelikli yüksek riskli grupların belirlendiğini ve e-Nabız sisteminde yüksek riskli bulunup aşı yapılacak vatandaşların aile hekimlerine aşıyı reçetelendirerek eczaneden temin etmesi ve aile sağlığı merkezlerinde aşıyı yaptırmalarının önerildiğini anlatılan açıklamada, söz konusu mekanizma dışında ücretinin ödenmesi dahil başka bir yolla aşının eczaneden temin edilmesinin söz konusu olmadığını belirtildi.
Aşı açısından risk oluşturan hastalıklara sahip vatandaşların hastalıkları, ilaçları reçete edilmesine karşın kesin tanı olarak işaretlenmemesi halinde e-Nabız sisteminde görünmeyebildiğine değinen yazıda, şunlar kaydedildi: “Risk değerlendirmesindeki belirsizlikler, birinci basamak sağlık kuruluşlarında yoğunluğa ve karmaşaya neden olmaktadır. Aşı alamayan vatandaşlar ile sağlık personelinin karşı karşıya gelmesi nedeniyle şiddet olaylarının artma dolasılığı endişeye neden olmaktadır.”
Açıklamada Türk Toraks Derneği olarak grip aşısı hususunda şu önerilere yer verildi:
- Ülkemize alınan grip aşısı miktarı açıklanmalı, daha fazla sayıda aşının temini için çaba gösterilmelidir. Varsa bu girişimlerin ayrıntısı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
- Belirlenen risk grupları ve aşılama takvimi hem sağlık personeli, hem de vatandaşlarla açık şekilde paylaşılmalı, belirsizlikler ve karmaşa net ifadelerle giderilmelidir.
- Resmen duyurulmamakla birlikte, aşı için risk düzeyi belirlemesinin Charlson Komorbidite İndeksi’ne göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, Charlson Komorbidite İndeksi’nin grip aşısı gerekliliğini belirlemede geçerliliği gösterilmemiştir. İndeksteki puanlamaya paralel olarak aşı ihtiyacının belirlenmesine dair de bilimsel kanıt bulunmamaktadır.
- Sağlık personelinin aşılanması; yaşanan COVID-19 Pandemisi koşullarında, iş kaybı ve hastalara bulaştırma, viral enfeksiyon ayırıcı tanısında zorluk yaşanması olasılıkları nedeniyle daha da önem kazanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda sağlık personeli aşılarının hastanelere ulaşmasının gecikmesi, Aralık-Ocak aylarını bulması; grip sezonunda sağlık personelinde ulaşılması gereken aşı etkinliğinin de düşük kalmasına neden olmaktaydı. Bu sezon, sağlık personeli aşılanma takviminin öne alınması ve duyurulması gerektiğini düşünmekteyiz.
- Halen sözü edilmeyen çocuklar ve gebeler gibi riskli gruplarının öncelenerek aşı takvimine alınması gerekmektedir.
- E-nabız sistemiyle ilgili aksaklıklar hızla giderilmelidir.
- Birinci basamak sağlık sistemindeki yığılmayı ve buradaki sağlık personelinin tükenmesini önlemek amacıyla hiç değilse bazı net endikasyonlarda (ileri yaş veya 6 ay-5 yaş arası çocuklar gibi) aile hekiminin reçete yazmasına gerek olmaksızın aşının eczanelerden temin edilebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Tüm bu çabalara rağmen aşılanamayacak riskli hastalar olacağı öngörülmektedir. Maske, mesafe, hijyen önlemlerinin grip için de koruyuculuğunu vurgulayan kamu spotları ile halkın bilinçlendirilmesinin yararlı olabileceğini düşünmekteyiz.